boğuşmak, [Eylem]
Karşılıklı olarak birbirinin boğazına sarılmak, dövüşmek.
Biz bulunduğumuz yerden tam göremiyorduk ama, belli ki sırtlanla boğuşurken o da yaralanmıştı.
malzeme
spor malzemesi
Spor malzemelerinizi getirin.
inkılapçı
devrimci | yenilikçi | ilerici | çağdaş
farklı
aynı
Dünür düşmek.
Bir kızı evlenmek üzere başkası adına istemek.
Başvezirin kızına dünür düşerler.
Baca eğri de olsa duman doğru çıkar.
Yaradılıştan iyi ve doğru olan kişi ya da nesne, ne denli elverişsiz ortam içinde bulunursa bulunsun, niteliğini yitirmez.
genel kurmay
genelkurmay
Deyimlerin Yazılışı
Deyimler ayrı yazılır.
akıntıya kürek çekmek, çam devirmek, çanak tutmak, gönlünden geçirmek, göz atmak, kulak asmak, kulak vermek, çantada keklik, devede kulak, yağlı kuyruk, yüz görümlüğü vb.
Altınkız, Türkçe
Üstün nitelikli, değerli, güzel kadın.
Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. (Mustafa Kemal ATATÜRK)